27 Mart, 2019

bu ara ben...

         Aslında bunca dengesizlik içinde en iyi şey belki de okumak ve yazmak. Zira okurken bambaşka hikayelerin içinde kaybolup gidiyorsun. Hayatın tüm karmasikligindan uzak bambaşka hayatlara dalıyorsun.
Film izlemek gibi değil bu mesela film izlerken yarıda kalsa aynı ambiyansı yakalayamazsın ertesi gün ama kitap okumak öylemi? Elbette hayır bazen öyle güzel hayatlar içinde kayboluyorum ki her okuma saatine neredeyse koşarak gidiyorum. Ve yahut uyku bastırdığında üzülüyorum o an bitecek diye işte böyle inanılmaz bir dünya kitaplar. Çok uzun zamandır bloğa yazı eklemek gelmiyordu içimden ne bileyim hiç bir konu yaşantımız içinde olanlardan kıymetli gelmiyordu. Yine de çok fazla kıymete binecek bir konu yok bana göre hayatta ama dedim ki sonra burası senin alanın bahçesine çitlerini çevirdiğin güzel evin burası sana ne kimseden okunur, okunmaz  değil mühim olan sen ne hissediyorsun yazdığında... İçinde biriktirdiklerini ne yapacaksın. İşte tam da bu sorular ile yeniden merhaba diyorum blog sana, bana da hoş geldin diyorum. Umarım güzel günler görür ve bu güzellikleri paylaşacak kadar kıymetli hikâyelerimiz olur.


Hiç yorum yok:

Öne Çıkan Yayın

bu aralar ben...

Anladığım ilaç bu. şehir efsaneleri dolu hakkında neredeyse bir haftayı doldurmama rağmem hafif bir dudak kuruluğu ve yüz kurulugü yaptı ben...