#güncel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
#güncel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Mart, 2021

geri dönüş..

Ne bozulan eşya ne bozulan arkadaşlık, gidene kal demem. 

Demedim bugüne kadar, bir zararını da görmedim hatta yararlı da oldu çoğu zaman. 
Gitmek istediğimde de karışılmasın bu yüzden.
Hoş karışılsa da duymam.
Ses artık çok derinlerde çünkü yeterince uzaktayım.


Aylarca çekip gidip konuşmadığım canımdan öte dediğim dostlarım oldu bugüne kadar. Şimdi nedenini dahi hatırlamadığım belki de saçma sapan bir sebeple aylarca tek kelime etmediğim. Anlat deme anlatamam ama yüzünü dahi görmek istemediğim. 
Çünkü saçma sapan bir huyum var. Tüm iletişimi olduğu yerde bırakıp voltamı alma'ya dönüşüyor bazen.
Yani dün öyleydi bugün böyle işte kör müsün!?

Işığın patlayışı gibi. Aniden. 
Bir daha görmek istemiyorum.
Benzinin alev alışı gibi. Çok parlak. Birdenbire. Bir şey oluyor ve bir daha az önceki gibi olmuyor.
O şeyi de oldurtan ben değilim.
Sensin.

Keskin bir jiletin hafifçe değerek kesişi gibi,
Ortadan ikiye hissetmeden ayrılan taze bir et parçası gibi,
Daha kan sızarken artık sesini dahi duymak istemeyişim.

Bu tip çekip gittiğim sonradan yine canım olabilen dostlarım
Ve hala bir daha asla görüşmeyeceğime emin olduklarım.

Çünkü bu dünyaya karşımdakinin sistem hatalarını düzeltmeye, kafasında ürettiği ütopik beklentilerini temsil etmeye ya da hayatına anlam katmaya gelmedim.

Çünkü o ip inceldiyse olduğu gibi koparıp atmak en temizi. Her zaman için.

Çünkü yolumu yaktığım gemilerin ateşiyle aydınlatıyorum diye bir söz var ya,
hah işte tam da öyle.

Çünkü sıkılmışsam bi saçmalıktan ve gitmeye gitmişsem artık; ardıma da dönüp bakmam, uğraşamadığımdan.

Çünkü insanları tek hatalarında değil de hataya dönüştüklerinde artık göresim gelmiyor. Her şeyi unutabiliyorsam unutabilene kadar.

Çünkü hiç kimse dostlukta da aşkta da zincire vurulamaz. Yaban hayvanları değiliz ki onlar dahi böyle bir şeyi hakKetmiyor. 

Çünkü kimse kimseye muhtaç olmamalı. Muhtaçsanız sevemezsiniz.

Çünkü insanlar istediğinde yollarını almaları için önce ayakkabılarını biR giymeliler şöyle. Gitmek isteyenin yolunu tarif etmek önemli.

Çünkü mümkünse içimi karartma, işime karışma ve beni hasta etme demek istiyorum bazen. Bana akıl verme, zaten dinlemiyorum.

Çünkü susuyorsam bir sebebi var. Susmak benim gibi biri için kolay olmasa da.

Çünkü konuşmuyorsam; ki bu susmakla aynı değil; değerli olduğunu sandığım şeylerin aslında hiç bir şey ifade etmediğini anladığımdan. Konuşmuyorsam sen buna değmiyorsundur.


Liste uzar gider.

05 Ocak, 2020

Aknetrent ile ilk 20 gun


Pek sevimli olmayan bir konuyu yazıcam bugün "Aknetrent, Roaccutane".... vs vs ilac turleri..

Önceki yazılarımda bahsettiğim gibi, muhtemelen hormon vs sebepli akne oluşumum vardı ve bu durum, Imex gibi tedavilere cevap vermediğinden istemeyerek de olsa bu ilacı kullanmaya başladım. Aslında bilinen aksine pekçok cilt hastalıkları uzmanı da bu ilacın kullanılmasından yana değil...

Mutlaka duymuşsunuzdur, bu ilacı kullanabilmek için karaciğer enzimlerinin vs kontrol edilmesi gerekiyor. Benim ldl değerim normalden biraz yüksek olmasına rağmen tedaviye başladık. (160-170)
İlk ayın sonunda yapılan testlerde karaciğer enzimlerim hala normal olduğu, kolestrolüm çok az yükseldiği için, başlangıç dozum 40 mg'a yükseltisinde
Ama biz sadece ilk aydan bahsedelim..

Doktorunuz bu ilacı, kilonuza göre bir başlangıç dozu ile veriyor. Aynı zamanda ilaca vereceğiniz tepkiyi görmek için de gerekli bu. Tüm akne türlerinin kesin ve kalıcı tedavisi olarak görülen bir ilaç olmadığı için, yan etkileri sizi çok rahatsız edecek boyuttaysa, kullanmanın hiçbir mantığı yok.. Bu kar-zarar dengesi, sizin ve doktorunuzun ortak vereceği bir karar.

Bendeki ilk sorunlar, birçok kişide olduğu gibi dudaklarımın ve cildimin kurumaya başlamasıydı. Bu durum ve diğer yan etkileri aşama aşama oluyor. Birden bire kupkuru olmuyorsunuz yani :) Sizi en çok zorlayabilecek nokta şu; yüzünüz, dudaklarınız, vücudunuzun her bir yeri kuruyup, pul pul, pütür pütür olurken peeling yapmak istiyor ama yapamıyorsunuz, nemlendiriyorsunuz bir işe yaramıyor. Bu, hepimizde farklı şiddette olabilir. Ben hassas ciltli olmama rağmen hala ince peelingler kullanabiliyorum. Yüz peelingimi de duşta uygulayıp, hemen arkasından nem maskesi yapıyorum ve Nivea duşta vücut kremi kullanıyorum.

Cilt bakımımı daha detaylı yazacağım ama tedaviye başlarken alınması gerekenlerden bahsedelim. Doktorum, dudaklarım için Hametan pomad önerdi. Bu kremi en son yanığıma sürdüğüm için yapısını biliyorum, eski sarı merhemler gibi kokuyor, öyle de yoğun. Dolayısıyla, bunu dudaklarıma sürme fikri saçma geldi, bir süre Blistex medplus vs kullandım ama bir yerden sonra kesmiyor. Bu noktada, Bephantol'e geçtim, dudağıma sürdüğüm anda emiliyor fakat çok kısa süre etki ediyor. Ve son olarak Hametan'a başladım, acı bir tadı falan yok. Birçok lipbalma göre kokusunu ve tadını daha az hissediyorum ve gerçekten işe yarıyor..
Bu tedaviyi gören birçok kişiye göre dudaklarım iyi durumda çünkü, dayanamayıp arada soysam da sürekli krem sürüyorum ve yeterince sıvı almaya dikkat ediyorum. Tedavi süresince en önemli şey bu! Vücudunuzdaki tüm yağı emecek falan gibi söylemleri duymuşsunuzdur fakat bununla kalmıyor, sıvıları da emiyor :) Bütün bu sakat yan etkiler de buradan çıkıyor zaten...

İlk günlerde beni en çok zorlayan kas-eklem ağrılarıydı.. Annemin hastaligi ile başlayan  ağrılarım, farklı bir boyut kazandı! :s
Ayakta uzun süre durunca ayak bileğim, dizim, kalça kemiğim vs ağırıyordu ve yorgunluk hissim vardı. İlk bir iki haftadan sonra bu durum geçti...

Zamanla azalan diğer yan etki, burnumun kuruyup kanamasıydı. Dikkat edilmesi gereken, şiddetlenebilecek ve tedaviyi bırakmak isteyebileceğiniz bir yan etki. Ama pratik bir çözümü var.. Burnunuzu nemli tutmak için, bir burun spreyini boşaltıp içine bildiğimiz serum dolduruyoruz. Enjektör ile şişeden çekip aktarabilirsiniz. İlaçlı spreyler burun damarlarını daha da daralttığı için daha fazla kılcal damar çatlaması olacaktır. Doktorum serumun da aynı şeye neden olacağını iddia etse de denedim, onayladım.. Vücut ile eş osmotik basınca sahip olduğu için hiçbir sorun olmadan kullanabilirsiniz.
Bunun dışında biraz iğrenç bir çözüm daha var :) Kulak çubuğu ile burun içine nemlendirici bir pomad uygulayabilirsiniz. Ben Madecassol kullandım, yine hametan ve bephantol de aynı işi görür diye düşünüyorum..

Gözlerimi çok kırpıştırdığım için çok fazla göz kuruluğu yaşamadım.. Her açıp kapatmanın gözleri yıkayıp, yağladığını unutmayalım :) Bu sorun için, suni göz yaşı damlalarını çantanızda ve evin bilimum noktalarında bulundurmanızda fayda var.
Zaten yukarıda paylaştığım da temsili bir fotoğraf, kullandığım ürünler sadece bu kadar değil :) Yastığımın altında, hırsız gelirse diye, lipbalm, el kremi, burun fısfısı, su şişesi ile uyuyorum..

El kremleriini sıklıkla kullanıyorum. Elime ne denk gelirse sürüyorum ama bu anında yumuşatıyor, yapış yapış bir yapısı yok vs..
Birinci ayın sonlarında, ellerimin üzerinde kırmızı noktalar oluştu aniden. Alerji olduğunu sandığım bu minik kabartılar iki haftadır benimle :s Bazen kuruyor, nemlendirici sürünce onlar da nemleniyor!
Bunu yaşayan başka birini daha okudum nette ama benimki hala geçmedi..

Hemen bununla bağlantılı olarak şunu söyleyeyim, sanki cildiniz içe doğru çöküyor da gözenekleriniz yukarıda kalıyor gibi bir şey oluyor :s İlaca başladıktan bir-iki hafta sonra, yanaklarımda, burnumda, çenemde pütürler oluştu. Yüzünüzü sadece kaşıyarak gözeneklerinizi temizleyebileceğinizi bir hayal edin! Hah işte, aynen böyle oluyor.. Tabii bu esnada fondöten falan kullanamıyorsunuz, peeling mi yapsam, nasıl geçer ki bu? senaryoları yazıyorsunuz. Peeling pek işime yaramadı o sıra, duşta yumuşadığı sırada hafif hafif kaşıyarak temizledim.
Ellerimde oluşanların da böyle gözeneksel bir şey olduğunu sanıyorum.

Yine bağlantılı olarak saç kökleri de daralıp, inceliyormuş.. Çok kalın saç tellerim vardı zaten, peh!! Saçlarımı yıkadıktan sonra, saçlarımın arasında temizleyemediğim kalıntılar oldu kısa bir süre. Doktor bu durumu pek sallamadı! Şaşırdık mı? :) Benzeri bir, gözeneklerden sebum atma durumu olsa gerek ama kepek değildi. Yine de normal şampuanlardan hooppp kuru saç şampuanlarına, keratinli, argan yağlı vs ürünlere geçtim...

Kilo alma, depresyon vs biraz efsane, biraz metabolizmanıza, biraz kişiliğinize bağlı.. Ben depresyona giricem diye kafaya takarsanız, zaten girersiniz.. İlaca bağlı bir karamsarlığım yok, hayatım aynı standartta, hatta biraz daha iyi ilerliyor..

Bu kadar yan etkiye karşın ne sonuç aldın derseniz, yeni sivilce oluşumum yok denecek kadar az.Yani çene bölgemde, beyaz kapalı gözenekler var. Buna yağ bezesi falan diyenler var ama durum pek öyle değil.. Siyah noktada olduğu gibi, açık sıkılabilir gözenekler olmadığından, bu noktaları sıkmaya kalkarsanız yara oluyor ya da sıkmayı da beceremiyorsunuz enfekte olup akneye dönüşüyor..
Cilt tonumda açılma, akne lekelerinin azalması gibi durumlar söz konusu..
Yani benim için mucize henüz gerçekleşmedi.. Sırf lazere gidebilmek için tedaviyi bırakabilirim hatta.. :s

*Su içmeye ve düzenli güneş kremi kullanmaya dikkat ;)
*Roaccutane'ı yazın kullanmak pek tavsiye edilmiyor, şu sıralar tam vakti, 4-9 aylık tedavi sürecini göz önünde bulundurun..
*Gebeler ve bebek düşünenler kesinlikle kullanamaz.
*İlaçla birlikte alkolü azaltmanız ve A vitamini içeren gıdaları azaltmanızda fayda var. Çünkü zaten ilacın mekanizması, vücuda yüksek dozda A vitamini göndermek..
*Tahlil yaptırmadan ilacı yazan bir doktora güvenmeyin, kafanıza göre zaten bu ilacı kullanmaya karar vermeyin!
*Kiloya dikkat..
*Kan bağışlayamazsınız!
*Başka amaçla gittiğiniz tüm doktorlara bu ilacı kullandığınızı söylemelisiniz.

Yüzümde kullandığım ürünleri daha detaylı paylaşacağım daha sonra.
Sorularınız varsa bildiğim ve yaşadığım kadarıyla yardımcı olurum..

08 Şubat, 2019

Çamaşır Yıkamanın Keyifli Hali

   Ev işleri arasında her hanımefendinin ve beyfendiniın farklı favorileri vardır. Mesela kimi ütü yapmayı sever , bazıları ise yemek yapmayı. Sevdiğiniz işlerin size verdiği keyif ise bambaşkadır ve terapik etkileri vardır. Başka dünyalara gider, hayaller kurar, güzel anları hatırlar, planlar yapariz.  Artık bu keyfi bize yaşatan favorilerimiz arasına çamaşır yikamayi da ekleyebilirizz bazen gerçek eğlencemiz yıkama sonrası çamaşır makinemizi açtığımız anda başlıyorrr...
  Öyle ki kapağı açtığımız anda tertemiz çamaşırlarımıza eşlik eden muhteşem çiçek kokusunu tüm banyoya yayıyor... İşte o an, hissettiğiniz duygular tarif edilemez. Sanki bir anda sevdiğiniz bir melodi çalmaya başlıyor ve o koku sizi alıp bambaşka bir yerlere götürüyor. Bu kokular o kadar kalıcı ki tertemiz çamaşırlarımızı asarken, kuruturken, ütülerken ve tabii ki giyerken, makineyi açtığımız o andaki duygular bize kendini hatırlatmaya devam ediyor. Bu ürunler kalıcı bahar kokuları ile çamaşır yıkamayı keyfe dönüştürüyor. Mutluluk ve keyif zaten anlık değil midir bizim icin? Mühim olan o anlara hayatımızda yer açmak. İşte simdi harekete gecip bi işe başlamak bitirmenin yarisidir, bunu mümkün kılıyor. .😅 




14 Ocak, 2019

o gun olur mu ki

 



                ayyy bir gun blogum almis gitmisss basini gitmis 🤔🙈





       abim tum istediklerimi almis herdedigime,tmm tatlim olur diyormuss 😚😂
   
                 
              annem artik sunu ye sunu yap bunu yap demiiyormus (robot gibi hissediyorum da)  😂artik cok bozuluyorum
           
              kafede otururken yan masadan bi koli kitap sepet dolusu cikotasekerleme yigini 😨diyormus garson 😂🙈






                 terör olmasin, insanlar evsiz cocuklar anasiz babasiz, kadinlar cahil, cocuk gelinler kalmiyomus

           

             liste uzar giderr 😔


17 Ocak, 2018

nostalji

Astrolojiyi hep sevmişimdir. Burçlar olsun, fal olsun, yıldızlar, melekler vs. vs. hep ilgimi çekmiştir. Hala çok severim ama bunlara eskisi gibi fazladan zaman ayırmam. Örneği lise 1in sonunda aldığım tarot kartlarım ve yol rehberi kitabım her zaman yanımda olurdu. Sınıfta hatta okulda günlük olarak kart açtığım bile olurdu hatta. Hayatını açtığı kartlara göre yaşayan biri olmasam da çok içli dışlıydım işte. Üniversiteye başladığımda ilk bir süre kartlarımı çantamda taşımaya devam etsem de kimseye bundan bahsetmemiş zamanla da çantamdan çıkarmıştım kartlarımı. Tabi evime girip çıkan ya da konusu açıldığında söylememle bilen arkadaşlarım hatta baktıranlar vardı ama neyse onlar önemli değil. ilkokul ve lise arkadaşlarımla görüştüğüm için ve onlar da benim bu merakımın zamanında tam içinde oldukları için kartlarım tekrar çantamda yerini almaya başladı. Minik öğrencilerimin sınavları bittiğinden beri neredeyse boş boş evde oturacağıma gezeyim edeyim dedim aradım yine artık aynı kafada olmadığım arkadaşlarımı. Buluşmaların birinde de eski arkadaşlarımdan biri "Cha kartların duruyorsa onları da getirsene bir fal bakarsın güler eğleniriz" dedi ben de hemen aldım gittim tabi. Fal iyi hoş güzeldi, biz kendi aramızda eğleniyoruz derken iki kızın bizim masaya bakıp sürekli konuştuklarını fark ettim. Aslında fark etmemek elde değildi çünkü biri çaktırmamaya çalışsa da bütün dikkatiyle bizim masayı dinliyordu. Neyse, o iki kızın uzaktan bakışlarını da fark ettikten sonra onlara bakıp "size de bakmamı ister misiniz" diye sordum. Size şunu söyleyebilirim ki ben hayatımda bu kadar hızlı toparlanıp yanıma gelen iki kişi görmedim. Uçtular resmen! Kartları karıştırdım, usulünce dizdim ve teker teker açtırdım kızlara. Fal kısmından sonra kahve ve sohbet olayına 3 arkadaş oturduğumuz masada sonradan 5 kişi çok güzel güldük eğlendik. Kızlarla ne kadar karşılıklı numaralarımızı vermiş olsak da onları bir daha görmeyeceğime eminim diyebilirim ama o eğlenceli güne değerdi. Kartlarımı seviyorum ya. Fala inanma ama falsız kalma lafı cidden eğlencenin kapısı. Hoş, gecenin bir yarısı "şuna bakar mısın" diye gelen fincan fotoğraflarını saymazsak. Telefon uygulaması mıyım ben ya?😊

15 Ocak, 2018

ses 1

evet uzun bi aradan sonra merhaba 😊
takilar  bu ara pek ilgimi cekiyor


ayy etaminde cok hos diil mi ... yaparken insan huznunu, mutlulugunu, dusuncelerini uzerine işliyor tane tane .. ugraslar iyi geliyor insana 😊


Öne Çıkan Yayın

bu aralar ben...

Anladığım ilaç bu. şehir efsaneleri dolu hakkında neredeyse bir haftayı doldurmama rağmem hafif bir dudak kuruluğu ve yüz kurulugü yaptı ben...